NE SATICI AMA
Atesli bi koy cocugu sehrin en buyuk marketinde ise basvurur.
Dunyanin bu en buyuk carsi-marketinde hersey ama hersey satilmaktadir.
patron sorar:
Daha once hic saticilik yaptin mi? Evet koyumde bu isi yaptim.
Patronun gozu cocugu tutar:
- Iyi,yarin basliyosun, aksam ilk gunu degerlendiririz
Ertesi gun aksam olur ve patron cocugu karsisina alir:
- Evet, bugun kac satis yaptin?
- Bir
- Ne bir mi? digerleri 20-30 satis yaptilar, nasil bir?
- Kac dolar tuttu peki?
- 320.334$
Patron sasirir:
- Nasil becerdin bunu?
Aadama basta kucuk boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da buyuk boy bir olta sattim.
Adama nerede balik tutucagini sordum. kiyida diyince bi tekneye ihtiyaci oldugunu
soyledim.
tekne Bolumune indik ve cift Motorlu yelkenli luks bi yat sattim. Vos vosuyla bunu
cekemiyecegini soyleyince son model 4x4 bi jeep sattim.
Patron kendinden gecer:
- Ne diyosun, butun bunlari bi kucuk olta almaya gelen adama mi sattin?
Genc cocuk cevap verir :
- Yoo aslinda karisi icin bi tane orkid istemisti.ben de ona soyle dedim:
- Haftasonun mahvolmus, sen en iyisi baliga git ...
Cocuk dedesine sormus:
- Dede, nenem ile kac yildir evlisiniz?
- 40 yildir evlat.demis dede.
- Peki ama dede, ben sizi hic kavga ederken gormedim bunun sirri nedir?
- Otur evlat anlatayim. Evlat biz ninen ile evlendigimizde elde avucta bir sey yok,
kimsemde yoktu. Ben neneni bizden oldukca uzaktaki koyden aldim, nikahimiz kiyildi, benim
at arabasina nenenin uc bes esyasini attik ve bizim koyun yolunu tuttuk. Yolda benim
atin ayagi surctu ve tokezledi. Ben "Bu bir"" dedim. Devam ederken
bir daha tokezledi, ben yine "Bu iki"" dedim. Koye de daha epey
yolumuz vardi, bizim atin ayagi bir daha tokezleyince "Bu uc"" dedim
ve cektim belimden pistovu, ati orada vurdum. Ben ati vurunca nenen basladi bana
soylenmeye. "Biz simdi nasil gidicez, niye durup dururken ati vurdun"
Sende hic akil yokmu" Bu esyalari nasil goturucegiz"" Ben de
dondum nenene "bu bir"" dedim. O gun bugundur, gul gibi gecinip
gidiyoruz
Tarihin birinde Kütahyaspor-Bandırmaspor
futbol maçında taraftarların tezahüratları, önce Bandırmasporlu taraftarlar ;
Bandırma... Bandırma... Bandırma... Daha sonra Kütahyasporlu taraftarlar..
Bandırcez... Bandırcez... Bandırcez....!!!!!!
Bir toplantıda biri zengin birisi orta halli iki arkadaş konuşuyorlarmış. Zengin
olana sormuşlar;
-Nasıl zengin oldun ? - Allah Yürü ya kulum dedi, yürüdüm Bu sefer orta halli
kişiye sorarlar
-Peki size Allah size yürü ya kulum demedi mi ? - Dedi... - Ne Dedi ? -
Yüürrrrrrrrrüüüüüü !!..
feministler Fransa'da toplanmışlar. toplantı sonucunda ''HEP TOPLANIYORUZ LAFTA
KALIYOR,
BU KEZ UYGULAMAYA GEÇELİM VE BİR DAHAKİ TOPLANTIDA NE YAPTIĞIMIZI ANLATALIM''
demişler. bir sonraki
toplantı vakti gelmiş. önce alman sözü almış : ''BEN EŞİME BUNDAN BÖYLE KENDİ
YEMEĞİNİ KENDİN YAP DEDİM.
BİRİNCİ GÜN BİR ŞEY GÖREMEDİM.İKİNCİ GÜN BİR ŞEY GÖREMEDİM. ÜÇÜNCÜ
GÜN BİR BAKTIM KENDİ YEMEĞİNİ YAPTIĞI GİBİ
BENİMKİNİ DE YAPMIŞ''.Fransız feminist söz almış:''BEN DE EŞİME KENDİ
ÇAMAŞIRLARINI KENDİN YIKA DEDİM. BİRİNCİ
GÜN BİR ŞEY GÖREMEDİM.İKİNCİ GÜN BİR ŞEY GÖREMEDİM.ÜÇÜNCÜ GÜN BİR DE
BAKTIM HEM KENDİ HEM DE BENİM ÇAMAŞIRLARIMI
YIKAMIŞ''. sıra Türk e gelmiş. bizimki :''BEN DE EŞİME KENDİ BULAŞIĞINI KENDİN
YIKA DEDİM. BİRİNCİ GÜN BİR ŞEY
GÖREMEDİM.İKİNCİ GÜN BİR ŞEY GÖREMEDİM.ÜÇÜNCÜ GÜN GÖZÜM BİRAZ AÇILIR
GİBİ OLDU..''
Temel bir gün bir kitap yazmaya karar verir ve hemen Orhan Pamuk 'a koşar
'Sevgili üstad, ben bir kitap yazmaya karar verdim ama çok satsın istiyorum ne
yapmalıyım' der.
Pamuk, bak olum Türkiye de tutan 3 şey vardır. Birincisi sex, ikincisi asalet,
sonuncusu da de gizem Sen kitaba bunları
içeren bir başlık koyarsan kitabin en az on bin satar. Temel hemen başlamış kitabi
yazmaya, 3 ay sonra geri gelmiş.
Orhan Pamuk kitabin adini sormuş, temel de, 'Kontesi kim becerdi' demiş. Orhan 'Afferim,
çok güzel olmuş, kontes ile
asaleti, becermekle sex'i vurgulamışsın, kim de gizemle ilgili. Ama sana söylemeyi
unuttuğum bir şey daha var. Türkiye de
en çok tutan şey aslında dindir. Bir de onu koyarsan o zaman best seller olursun. Temel
yine çıkmış ve kitabi değiştirmeye
başlamış 1 ay sonra tekrar geri gelmiş. Orhan Pamuk kitabin adini sormuş. 'Allah
Allah, kontesi kim becerdi'
Kızılderili'nin biri bir gün nüfus memuruna gitmiş.-'Memur bey,adımı değiştirmek
istiyorum 'demiş.Memur:'-Adın ne?'diye
sormuş.Kızılderili:-'Bulutların arasında süzülürken aniden yere çakılan
muhteşem kartal 'diye cevap vermiş.'Peki adını
ne olarak değiştirmek istiyorsun?'diye sormuş memur.Kızılderili cevap
vermiş:'PAT'
bir adam ailesiyle birlikte arabasında tam bir köprüden geçecekken, gişelerde etrafı
basın mensubları tarafından sarılır
ve kendisine 'köprüden geçen bir milyonuncu araba sahibi olduğu ve 1 milyon $
kazandığı' bildirilir. biri heyecan ve
merakla sorar: "-Ne yapacaksınız bu kadar parayla? " adam biraz düşünür ve
cevaplar: -Herhalde önce gider kendime bir ehliyet alırım. " yanında oturan
karısı kocasının yaptığı gafın farkına varıp düzeltir:- "siz ona
bakmayın. o çok içti ve ne dediğini bilmiyor." arka koltukta oturan ve
kalabalıktan telaşa kapılan yaşlı ve sağır adam lafa karışır: "-Ben
biliyordum zaten bu çalıntı arabayla fazla uzağa gidemeyeceğimizi." bütün
basın şaşkınlıkla söylenenleri dinlerken, bagajdan sesler gelir:
"hey, oradakiler, niye durduk? sınırı geçmedik mi daha? "
Amerikalılar yeni bir uçak geliştirirler ve bu uçağı denemek için Arabistan'a
götürürler.Bir Arap pilotunu uçağa
bindirirler ve uçak havalanır. Arap pilot uçağı kullanırken dört motordan biri
patlar. Göstergelerde "Don't panic.
This is American technology" yazısı görülür. Pilot rahatlar.daha sonra bir motor
daha patlar ve göstergelerde yine
aynı yazı görülür.Pilot da uçmaya devam eder. Ne var ki az sonra iki motor birden
patlar. Hiç motor kalmayınca Arap
pilot panikler. Tam bu esnada göstergelerde yine aynı yazı görülür ve uçak kendi
kendini yumuşak bir şekilde indirir.
Araplar pilottan bu olayı öğrenince şaşırırlar ve kendileri de böyle bir uçak
yapmaya karar verirler. Ve nitekim bir
uçak yapıp Amerika'dan bir pilot davet ederler. Pilot biner uçağa, başlar uçmaya.
Bir iki dakika sonra bir motor patlar.
Göstergelerde "Don't panic. This is Arabic technology" yazısı görülür. Az
sonra ikinci motor da patlar ve aynı yazı
gözükünce Amerikalı pilot: "Ulan bizim uçağın aynısını taklit
etmişler." der. Derken iki motor birden patlayınca uçağın
kendi kendini yere indireceğini düşünen pilot göstergelerde şu yazıyı görür:
"Don't panic. This is Arabic technology.
Please repeat after me. Eşhe dü enla ilahe illallah...."
Papağan İsa Hırsız, gecenin yarısında bir eve girer. Karanlık koridorda, yaktığı
küçük el fenerinin ışığında ilerlerken bir
ses duyar, "Isa seni izliyor !" Şaşkınlık ve korkuyla etrafına bakınan
hırsız, bir yandan da evdeki değerli şeyleri aramaya
devam eder. Tekrar ayni sesi duyar, "Isa seni izliyor !" Bu kez hırsız
elindeki feneri çevrede gezdirmeye baslar ve bir
papağan görür. "Bunu sen mi söyledin?" diye papağana sorar. Papağan,
"Evet, yalnızca seni uyarmak için" der. Hırsız,
"Ne ! beni uyarmak mi ! kimsin sen ? adin ne senin ?" Papagan, "Musa"
diye cevap verir. "Musa !" der hırsız, "Hangi
salak bir papağana Musa adini koyar ki !?" Kus cevap verir, "Bilmiyorum.
Tahminimce arkanda duran Dobermana 'Isa' adini
veren salak olabilir !"
Bir holding patronu,bir bankanın genel müdürlüğünden çok ucuz yüklüce bir kredi
temin eder. Ancak banka yetkilileri
krediyi ödeyebilmeleri için yeminli mali müşavir(YMM) kredi talebi tasdik raporu
gerektiğini söylemeleri üzerine patron o
şehrin en şöhretli YMM'ne gider. YMM;ilk iş olarak adama yaklaşmasını söyler ve
gözlüklerini çıkarıp, patronun gözlerini
uzunca bir süre inceleyerek, bir sürü not alır. Daha sonra pantolonunu indirmesini,
dötüne bakacağını söyler. Patron çok
bozulur ama ucuz kredide de çok tatlı. Çaresiz indirir. Yine YMM gözlüğünü
çıkararak uzun uzun inceler ve gerekli notlarını
aldıktan sonra, akşama doğru raporu alabileceğini söyler. Akşam patron ücretini
ödeyerek raporu alır ve aceleyle okumaya
başlar.Genel bilgi,usul incelemesi, hesap incelemesi bölümlerini hızla geçer. onu
sonuç bölümünde ne yazdığı
ilgilendirmektedir.Raporun sonuç bölümünde "Müşterinin Krediyi alacak gözü
var, ödeyecek götü yoktur." yazmaktadır.
Alman vampir Hans,İngiliz vampir Smith ve vampir Temel gecenin bir vaktinde havada
uçarken Alman vampir Hans`ın gözleri
parlar ve aşağıya doğru hızla sorti yaparak 10 dk. sonra geri ağzı yüzü kan
içinde geri gelir bizim meraklı Temel hemen
Hans`a sorar "nereye gittin" Hans`da cevaplar." oğlum Temel şu tepeyi
gördün mü?" Temel"evet" "peki şu evi gördün mü?"
Temel "evet" işte orda bir kız vardı dayanmadım gittim kanını emdim
"der. uçmaya devam ederler 5 dk. sonra İngiliz
smith`in gözleri parlar ve sorti yapar 10 dk sonra smith ağzı yüzü kan içinde gelir
tabi bizim meraklı temel yine sorar
temel"nereye gittin?" smith "bak temel şu tepeyi gördün mü?"
temel"evet" "peki şu ahırı gördün mü?" temel
"evet"
işte der smith " orda bir kısrak vardı dayanamadım gittim kanını emdim"
der.Tekrar uçmaya devam ederler biraz sonra bizim temelin gözleri müthiş şekilde
parlar ve sorti yaparak iner 5 dk sonra temel yüzü gözü kan içinde gelir bu seferde
Hansla Smith merakla Temele sorarlar "temel nereye gittin" Temel"şu tepeyi
görüyor musunuz" "evet" "peki şu beton direği görüyor
musunuz?" "evet" "işte ben görmedim anuna koyayım "der.
Bir savaş gemisi karanlık ve sisli bir gecede yol alıyormuş. Derken kaptan
köşkündeki komutan tam karşıda ve uzakta
üzerlerine doğru gelen bir ışık farketmiş. Hemen karşı tarafa sinyal göndererek
şu mesajı geçmiş: -"Derhal rotanızı 30
derece doğuya çeviriniz" Karşından anında cevap gelmiş: -"Sen rotanı 30
derece batıya cevir!" Komutan şaşırmış biraz da
sinirlenmiş mesajı tekrarlamış: -"Rotanı derhal 30 derece doğuya cevir,
emrediyorum!" Karşıdan cevap: -"Asil sen rotanı
30 derece batıya çevireceksin!" Komutan öfkeden küplere binmiş, bir mesaj daha
yollamış
-"Ben 30 yıllık kaptanım, sana son kez emrediyorum, rotanı 30 derece batıya
cevir!" Cevap: -"Sen 30 senelik kaptansan ben
de 20 senelik denizciyim, sen rotanı 30 derece doğuya çevir" Komutan, o kadar
sinirlenmiş ki, hemen mürettebata bütün
topları ateşe hazır hale getirmelerini emretmiş ve son kez bir mesaj
göndermiş:-"Burası bir savaş gemisi, derhal rotanı
30 derece batıya çevirmezsen ateşe başlayacağız" Karşıdan cevap gelmiş
-"Burası da bir deniz feneri.. Sen rotanı bir an
önce 30 derece doğuya çevirmezsen birazdan kayalara çarpacaksın"
KIZILDERİLİ KABİLESİNİN LİDERİNİN KÜÇÜK OĞLU BABASINA ÇEKİNEREK SORDU: NEDEN
BİZİM İSİMLERİMİZ BEYAZLARIN İSİMLERİ GİBİ
DEĞİL? REİS "BİZİM İSİMLERİMİZİN BİRER HİKAYESİ VARDIR. BU BİR
GELENEKTİR" DEDİ OĞLAN: "NASIL YANI" DEDİ REİS "SANA BİR KAÇ
TANE ÖRNEK VEREYİM" DİYEREK AÇIKLAMAYA BAŞLADI. "MESELA BEN DOĞDUĞUMDA
ÇADIRIMIZIN ETRAFINDA VAHŞİ BİR PUMA DOLAŞIYORMUŞ
BENİM ADIMI VAHŞİ PUMA KOYMUŞLAR. AĞABEYİN DOĞDUĞU ANDA GÖK GÜRLEDİ ADINI GÖK
GÜRÜLTÜSÜ KOYDUK. ABLAN DOĞDUĞUNDA AY
DOLUNAYDAYDI. ADINI DOLUNAY KOYDUK. KARDEŞİN DOĞDUĞUNDA GÖKKUŞAĞI ÇIKMIŞTI ADINI
GÖKKUŞAĞI KOYDUK. ANLADIN MI ŞİMDİ PATLAK
PREZERVATİF
Kasabanın birinde bir papaz ve onun iki tane papağanı varmış. Papağanlarda papaz
gibi oldukça inançlı ve dindarlarmış.
sabah aksam kafeslerinde oturup incil okuyup dua ederlermiş. papazin cemaatinden bir
kadınında 2 tane dişi papağanı varmış,
papazin erkek papağanları ne kadar ahlaklıysa, kadının dişi papağanları da o kadar
ahlaksızmış. eve gelen misafirlerin
önünde 'erkek istiyozzz!' diye bağırırlarmış. kadın sonunda dayanamamış ve
papaza akil danışmaya gitmiş. papaz da
"Sen getir onları bana benim papağanların kafesine koyalım da ahlak öğrensinler
biraz" demiş.Kadın da almış papağanları
getirmiş, papazin evine daha kafese girer girmez dişi papağanlaradan birisi "hey
yakışıklı, iki tane ucuz fahişe ister
misiniz kafesinizde" diye sormuş. erkek papağanlardan biri ötekine dönüp
"oğlum bütün dualarımız kabul oldu lan sonunda"
demiş.
|